Konuşma bozukluğunun gizli sebebi: Dil bağı

Konuşma bozukluğu, çocukların sosyal ve akademik gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu sorunlardan biri olan dil bağı, bazı harflerin doğru telaffuz edilmesini zorlaştırarak iletişimde güçlük yaşanmasına neden olabilir. Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Dilan Altıntaş Ural, çocuklarda sıkça rastlanan konuşma bozukluklarının ardında bilinmeyen bir neden olabileceğine dikkat çekti. Özellikle “r, l, s, t, z” gibi harfleri doğru telaffuz edemeyen çocuklarda dil bağı (ankiloglossi) ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı.

Dil bağı nedir?
Dil bağı, dilin ağız tabanına bağlı kalmasına neden olan ve frenulum adı verilen dokunun normalden kısa veya kalın olmasıyla ortaya çıkan doğuştan gelen bir durumdur. Bu anatomik kısıtlılık, dilin yukarıya ve dışa hareketini zorlaştırarak emzirme, yutma ve konuşma gibi temel fonksiyonları etkileyebilir.
Belirtileri nelerdir?
Dil bağının belirtilerinin erken dönemde fark edilebileceğini belirten Dr. Dilan Altıntaş Ural, bu durumun bebeklikten itibaren emme güçlüğü, yetersiz kilo alımı ve ağızdan sürekli tükürük akması gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini söyledi. Konuşma çağındaki çocuklarda ise özellikle “r” harfini yuvarlayamama ve bazı sesleri net çıkaramama gibi sorunlara yol açabilir.
HER 10 ÇOCUKTAN 1’İNDE GÖRÜLÜYOR
Dil bağı teşhisi nasıl konulur?
Dr. Ural, dil bağının fizik muayene ile kolaylıkla tespit edilebildiğini belirterek, tanının dilin damağa değdirilmesi veya dışarı çıkarılması gibi hareketlerin değerlendirilmesiyle konulduğunu açıkladı. “Bebeklerde emme sorunu varsa ilk günlerde, konuşma öncesi dönemde ise en geç altı ay içinde müdahale edilmesi önerilir” diyen Ural, gerekli durumlarda frenotomi adı verilen basit bir cerrahi işlemle dil bağının kesilerek dilin serbestleştirildiğini ifade etti.
Çoğu zaman lokal anestezi gerektirmeden gerçekleştirilen bu işlemin kısa sürdüğünü vurgulayan Dr. Altıntaş Ural, operasyon sonrası başarıyı artırmak için düzenli dil egzersizlerinin önemine dikkat çekti. “Dil bağı sadece fiziksel değil, sosyal ve gelişimsel etkiler de yaratabilir. Erken müdahale edilmezse çocuğun özgüvenini bile olumsuz etkileyebilir” dedi.

Dil bağı vakalarının toplumda sanılandan daha yaygın olduğunu belirten Ural, ebeveynleri çocuklarının konuşma gelişimini dikkatle gözlemlemeleri konusunda uyardı. Çocuklarının bazı sesleri çıkarmakta zorlandığını fark eden ailelerin, bir uzmana danışarak erken tanı ve tedavi sürecini başlatmalarının önemini vurguladı.




