Ölümcül Prostat Kanserine Karşı Umut Veren Tedavi
Niraparib Kombinasyonu Yaşam Süresini Uzatabilir

Bilim insanları, ileri evre prostat kanseri tedavisinde çığır açabilecek yeni bir ilaç kombinasyonunun hastaların yaşam süresini uzatabileceğini belirtiyor.
University College London (UCL) araştırmacıları tarafından yürütülen çalışmada, DNA onarımını hedef alan niraparib adlı ilacın, standart tedavi protokollerine eklenmesiyle birlikte hastalık ilerlemesinin anlamlı biçimde yavaşladığı tespit edildi.
Araştırma, niraparib’in abirateron asetat ve prednizon ile birlikte kullanıldığı hastalarda tümör büyümesinde ciddi bir yavaşlama sağladığını gösterdi. Uzmanlar, bu sonuçların ileri evre prostat kanseri hastaları için “çarpıcı” nitelikte olduğunu ifade ediyor.
Yeni Kombinasyon DNA Onarımını Hedef Alıyor
Prostat kanseri tedavisinde kullanılan mevcut yöntemlerin çoğu, tümör hücrelerinin büyümesini hormon baskılama yoluyla durdurmayı amaçlıyor. Ancak bazı genetik mutasyonlar, bu tedavilere karşı direnç gelişmesine neden oluyor.
UCL’den Prof. Gerhardt Attard, bu hastalarda DNA onarım mekanizmasının anormal çalıştığını, hücrelerin hasar gören genetik materyali onararak daha hızlı çoğalabildiğini belirtiyor.
Attard’a göre, niraparib bu noktada devreye giriyor: “İlaç, kanser hücrelerinin DNA onarımını durdurarak, hücrelerin kendi hasarlarıyla baş edememesine yol açıyor. Bu da tümörün büyümesini ve yayılımını yavaşlatıyor.”
32 Ülkeden 696 Hasta Üzerinde Denendi
Araştırma kapsamında 32 farklı ülkeden 696 ileri evre prostat kanseri hastası incelendi.
Çalışmada, yeni ilaç kombinasyonunu kullanan hastalarda kanser büyüme riskinde yüzde 37 oranında azalma, HRR (homolog rekombinasyon onarımı) genlerinde mutasyon taşıyan alt grupta ise bu oranın yüzde 48’e kadar yükseldiği görüldü.
Ayrıca niraparib kullanan hastalarda, semptomların kötüleşmesine kadar geçen sürenin plasebo grubuna kıyasla iki kat daha uzun olduğu raporlandı. Bu sonuç, yaşam kalitesinde belirgin bir iyileşme anlamına geliyor.
Semptomları hızla ilerleyen hasta oranı yüzde 34’ten yüzde 16’ya geriledi. Bu veriler, tedavinin yalnızca tümör kontrolünü değil, aynı zamanda günlük yaşamı da olumlu etkilediğini ortaya koyuyor.
HRR Gen Mutasyonu Olanlarda Etki Daha Belirgin
Prof. Attard, bulguların özellikle HRR genlerinde mutasyon taşıyan hastalar için büyük önem taşıdığını vurguluyor.
“Bu genetik değişiklikler, hastalığın daha agresif seyretmesine neden oluyor. Niraparib ile yapılan kombinasyon tedavisi, bu hastalarda kanserin tekrarlamasını geciktiriyor ve beklenen yaşam süresini kayda değer biçimde uzatıyor.”
Araştırma ekibine göre bu sonuçlar, genomik testlerin tanı sürecine dahil edilmesi gerektiğini gösteriyor. Böylece hangi hastaların hedefe yönelik tedavilerden daha fazla fayda görebileceği önceden belirlenebiliyor.
Niraparib Henüz Prostat Kanseri İçin Onay Almadı
Niraparib hâlihazırda bazı yumurtalık ve rahim kanserlerinin tedavisinde kullanılmak üzere onaylanmış durumda. Ancak prostat kanseri için onay süreci devam ediyor.
Uzmanlar, klinik verilerin umut verici olduğunu, ancak uzun vadeli güvenlik ve etkinlik verilerinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Prof. Attard, “Yan etki risklerini göz ardı etmeden, ilaç kombinasyonunun sağladığı faydaları klinik tabloya göre tartmak gerekiyor. Niraparibin doğru hastalarda kullanılması, prostat kanserinde yeni bir tedavi paradigması oluşturabilir,” diyor.
Erken Teşhisin Önemi Artıyor
Prostat kanseri, Birleşik Krallık’ta erkekler arasında en sık görülen kanser türü. Her yıl 63 binden fazla yeni vaka tespit ediliyor ve yaklaşık 12 bin erkek bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor.
Uzmanlara göre erken teşhis, tedavi başarısında belirleyici rol oynuyor.
Olimpiyat bisiklet şampiyonu Sir Chris Hoy, 47 yaşında ileri evre prostat kanseri teşhisi aldıktan sonra yaptığı açıklamada, “Prostat kanseri ne kadar erken fark edilirse tedavisi o kadar kolay olur,” diyerek düzenli tarama çağrısında bulunmuştu.
Kamuoyundaki farkındalık artışı, Kral Charles’ın prostat büyümesi tedavisi gördüğünün açıklanmasının ardından daha da güçlendi. Şubat 2024’te İngiltere genelinde prostat taramaları için test başvurularında dikkat çekici bir artış yaşandı.
Genetik Testler ve Hedefe Yönelik Tedaviler Yeni Dönemi Başlatabilir
Bilim dünyası, prostat kanseri tedavisinde kişiye özel yaklaşımların geleceğin standardı olacağını düşünüyor.
Genetik mutasyonların erken dönemde belirlenmesi, DNA onarımını hedef alan ilaç kombinasyonlarının doğru hastalarda kullanılmasını sağlayabilir.
Prof. Attard, “Artık prostat kanseri tek tip bir hastalık olarak görülmüyor. Genetik yapı, tedaviye yanıtı ve hastalığın gidişatını doğrudan belirliyor. Bu nedenle geniş çaplı genomik testler, gelecekte tedavi planlamasının temelini oluşturacak,” diyor.



