Erkek

Prostat Kanseri ve Yaşlanma Arasındaki Bağlantı

Prof. Dr. İlker Tinay: “Yeterince uzun yaşarsak, prostatta kanser hücrelerinin ortaya çıkması doğal bir süreçtir.”

Prof. Dr. İlker Tinay

Erkeklerde yaşla birlikte vücutta pek çok biyolojik değişim meydana gelir ve bu değişimlerin en dikkat çekici olanlarından biri prostatta görülür.
Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İlker Tinay, prostatın doğası gereği yaş ilerledikçe kanser hücresi üretme eğiliminde bir organ olduğunu belirterek, “Kadavra çalışmaları, 80 yaşına ulaşan erkeklerin yarısından fazlasında herhangi bir kanser tanısı konmamış olsa bile prostat dokusunda başlangıç aşaması kanser hücrelerinin bulunduğunu gösteriyor. Yani yeterince uzun yaşarsak, bu hücrelerin prostatta ortaya çıkması aslında doğal bir biyolojik süreçtir,” diyor.

Bu bilgi, prostat dokusundaki değişimlerin yaşlanmanın doğal bir parçası olduğunu ortaya koyuyor. Ancak bu durum, her zaman bir hastalık ya da ölüm riski anlamına gelmiyor.

Her Erkekte Prostat Var, Ama Her Prostat Sorun Yaratmaz

Toplumda “prostat hastalığı” denildiğinde genellikle yalnızca kanser akla gelse de, Prof. Dr. İlker Tinay prostatın her erkekte doğal olarak bulunan bir organ olduğunu hatırlatıyor:

“Prostat, erkek anatomisinin bir parçasıdır. Asıl önemli olan, prostatın kişide bir şikâyete yol açıp açmadığıdır. Çünkü prostatla ilgili üç temel durum vardır: iyi huylu büyüme, kanser ve enfeksiyon. ‘Babamda prostat vardı’ ifadesi doğru değildir çünkü prostat zaten her erkekte vardır.”

Prostat sorunları genellikle organın büyümesi veya mesane üzerindeki baskı nedeniyle ortaya çıkar. En sık görülen şikâyetler arasında:

  • Sık idrara çıkma

  • İdrarı tam boşaltamama

  • Kesik kesik idrar yapma

  • Tuvalet sonrası kısa sürede yeniden idrara çıkma isteği

  • Ani sıkışma hissi ve idrar kaçırma

  • İdrarda kan görülmesi

Prof. Dr. Tinay, bu belirtilerin kişinin günlük yaşam kalitesini doğrudan etkileyebileceğini, dolayısıyla düzenli ürolojik kontrollerin hayati önem taşıdığını belirtiyor.

prostat,“İyi Huylu Prostat Büyümesi Kanser Anlamına Gelmez”

Prostat büyümesi yaşayan erkeklerin en sık sorduğu soru, “Bu durum ilerde kansere dönüşür mü?” oluyor.
Prof. Dr. İlker Tinay, bu sorunun cevabının ancak düzenli doktor kontrolleri ve testlerle verilebileceğini belirtiyor:

“İyi huylu prostat büyümesi doğrudan kansere dönüşmez, ancak bu iki durum aynı anda da görülebilir. PSA testleri ve gerektiğinde yapılan biyopsiler, prostat sağlığını yakından izlememizi sağlar. Böylece riskler erken dönemde tespit edilebilir.”

PSA Testi ve Biyopsiyle Prostat Sağlığını Yakından Takip Etmek

Prostat Spesifik Antijen (PSA) testi, prostat kanseri taramasında kullanılan en önemli laboratuvar yöntemlerinden biridir.
Yaş, aile öyküsü ve PSA seviyesindeki değişimlerin birlikte değerlendirilmesiyle, erken tanı şansı artar.

Prof. Dr. Tinay, özellikle 50 yaş üzerindeki erkeklerin yılda bir kez PSA testi yaptırmalarını öneriyor.
Ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan bireylerde ise bu kontrolün 40 yaş civarında başlaması gerektiğini ifade ediyor.

Robotik Cerrahi ile Prostat Tedavisinde Yeni Dönem

Erken tanı kadar tedavi yöntemlerinde yaşanan gelişmeler de prostat kanseriyle mücadelede önemli bir fark yaratıyor.
Prof. Dr. İlker Tinay, robotik cerrahinin bu alanda devrim yarattığını belirtiyor:

“Robotik cerrahi, üç boyutlu ve büyütülmüş görüntüleme sayesinde cerraha çok daha hassas bir müdahale imkânı tanıyor. Bu yöntemle hem kanserli dokunun tamamen çıkarılması sağlanıyor hem de idrar ve cinsel fonksiyonları koruma şansı artıyor.”

Bu teknoloji sayesinde hastalar ameliyat sonrası dönemi çok daha konforlu atlatıyor.
Kateter çıkarıldıktan kısa süre sonra çoğu hasta kendi başına idrar yapabiliyor.
Deneyimli merkezlerde idrar kaçırma oranları %10’un altına düşerken, cinsel fonksiyonlar genellikle bir yıl içinde yeniden kazanılabiliyor.

“Robotik cerrahi, hem onkolojik başarı hem de yaşam kalitesi açısından en güvenilir yöntemlerden biri haline geldi,” diyor Prof. Dr. Tinay.

Prostat Kanseri Her Zaman Ölümcül Değil

Prof. Dr. Tinay’a göre, prostatta kanserli hücrelerin saptanması her zaman ölümcül bir tablo anlamına gelmez.

“Prostat kanserinin seyri genellikle yavaş ilerler. Bazı durumlarda, takip ve yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olabilir. Önemli olan, hastalığın hangi evrede yakalandığı ve hangi tedavi yönteminin uygun olduğudur.”

Erken tanı konulan hastalarda, tedavi başarısı oranı oldukça yüksektir.
Düzenli taramalar sayesinde birçok erkek, kanser tanısı konmadan önce risk altındaki hücrelerin tespitiyle önleyici tedavi alabiliyor.

Youtube Editörün Gözünden LinkProstatı Değil, Değişimi İzlemek Gerek

Prostat, her erkekte var olan ve yaşla birlikte değişim gösteren bir organdır.
Bu nedenle düzenli kontroller, erken tanı ve bilinçli bir takip süreci, yaşam kalitesini korumanın anahtarıdır.

Prof. Dr. İlker Tinay, sözlerini şu şekilde özetliyor:

“Prostatın kendisi bir hastalık değildir. Ancak onun gösterdiği değişimleri takip etmek gerekir. Yaş ilerledikçe kanser hücrelerinin görülme olasılığı artar ama bu her zaman hastalık anlamına gelmez. Önemli olan, düzenli kontrollerle doğru zamanda doğru adımı atmaktır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün