1–7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası, anneler ve bebekler için büyük bir farkındalık fırsatı sunuyor. Ancak bu özel süreçte, kulaktan dolma bilgiler ve yanlış inanışlar, annelerin hem ruhsal hem de fiziksel olarak zorlanmasına neden olabiliyor. Uzmanlar, emzirme ile ilgili bilgi kirliliğinin, annelerde gereksiz kaygılar ve suçluluk duygusu yarattığını vurguluyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gülçin Demirdöven, “Toplumda nesilden nesile aktarılan hatalı bilgiler, annelerde yetersizlik hissi oluşturuyor. Bilimsel verilerle bu mitleri yıkmak, annelere güven vermek çok önemli” diyor.
“Sütüm Yetmiyor” Kaygısı Gereksiz
Emzirme döneminde annelerin en sık yaşadığı endişelerden biri, “Sütüm yetmiyor” düşüncesi. Dr. Demirdöven, her annenin süt üretiminin bebeğinin ihtiyacına göre doğal olarak ayarlandığını hatırlatıyor:
“Bebeğin sık emmesi, süt yetersizliğinin değil, sağlıklı bir emme refleksinin göstergesidir. Ayrıca bebeğin ağlaması her zaman açlık anlamına gelmez; gaz sancısı, huzursuzluk veya yalnızca anne teması istemesi de söz konusu olabilir.”
Su İçmek Sütü Azaltmaz, Artırır
Bazı çevrelerde yaygın olarak bilinen “Emzirirken su içilmez, süt azalır” inanışı bilimsel olarak yanlış. Dr. Demirdöven, emziren annelerin günde en az 2,5–3 litre su içmesi gerektiğini vurguluyor:
“Sıvı alımı azaldığında vücut süt üretimini sınırlar. Yeterli su içmek hem annenin sağlığı hem de süt verimliliği için kritik öneme sahiptir.”
Stres Sütü Bozmaz, Sadece Akışını Yavaşlatır
Toplumda sıkça karşılaşılan bir başka yanılgı, annenin stresli veya sinirli olduğu anlarda sütün zararlı olacağı düşüncesi. Dr. Demirdöven, bu inancın yanlış olduğunu belirtiyor:
“Stres, sütü bozmaz. Ancak oksitosin hormonunun baskılanması nedeniyle süt salınımı geçici olarak azalabilir. Bu durum fizyolojik bir tepkidir ve stres ortadan kalktığında normale döner.”
Mama ile Destekleme Her Zaman Gerekli Değil
Bebeğin her ağladığında mama verilmesi gerektiği yönündeki yaygın inanış, anne sütü ile beslenme sürecini olumsuz etkiliyor. Dr. Demirdöven, ilk 6 ay yalnızca anne sütü önerildiğini hatırlatarak şu uyarıyı yapıyor:
“Mama desteği, erken dönemde bebeğin emme refleksini zayıflatır ve süt üretimini azaltır. Bebeğin sık emmesi normaldir; bu döngüyü mama ile bozmak emzirme sürecini sekteye uğratır. Öncelikle emzirme denenmeli, anneye bu süreçte güven verilmelidir.”
Göğüs Boyutu Süt Miktarını Belirlemez
Bir diğer yanlış bilgi, göğüs boyutunun süt üretimi üzerinde etkili olduğu yönünde. Dr. Demirdöven, “Göğüslerin büyüklüğü değil, meme dokusunun işlevi önemlidir. Küçük göğüsler de yeterli miktarda süt üretebilir” diyerek bu miti çürütüyor.
Ayrıca doğru emzirme pozisyonu, düzenli beslenme ve annenin genel sağlık durumu, süt üretimini artıran temel faktörler arasında yer alıyor.
Emzirme Anne Sağlığını da Korur
Emzirme yalnızca bebeğin sağlıklı gelişimi için değil, annenin sağlığı açısından da birçok fayda sunuyor. Dr. Demirdöven, bu sürecin annenin doğum sonrası toparlanmasına yardımcı olduğunu, rahmin küçülmesini sağladığını ve ileri yaşta görülebilecek meme ile yumurtalık kanserine karşı koruma sağladığını belirtiyor.
Her Annenin Emzirme Yolculuğu Farklıdır
Emzirme konusunda karşılaşılan bilgi kirliliği, annelerde suçluluk duygusu ve yetersizlik hissi oluşturabiliyor. Bu noktada emzirme danışmanlığı büyük önem taşıyor. Dr. Demirdöven, “Her annenin süreci kendine özeldir. Doğru bilgiye ulaşmak, hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından hayati önem taşır” diyor.
Doğum sonrası sağlık hizmetlerinde emzirme danışmanlığının yaygınlaştırılması, annelerin bilinçlenmesi açısından kritik bir adım olarak görülüyor.
Bilgi ile Güçlenen Anneler Daha Rahat Emziriyor
Dünya Emzirme Haftası kapsamında yapılan farkındalık etkinlikleri, yanlış bilgilerin düzeltilmesi ve annelere güvenilir, bilimsel bilgilerin ulaştırılması açısından büyük önem taşıyor.
Çakmak Erdem Hastanesi’nde görev yapan Dr. Gülçin Demirdöven, “Anneleri korkutmak yerine güçlendirmek gerekir. Emzirme doğal bir süreçtir ve doğru bilgi, destek ve sabırla her anne bu süreci başarıyla yürütebilir” diyerek haftanın önemine dikkat çekiyor.
