Genel Sağlık

Kapalı Reflü Ameliyatı ile Şikayetlerin %90’ı Yok Olabiliyor

Uzmanlar Kalıcı Çözümün Mümkün Olduğunu Söylüyor

Doç. Dr. Anıl Ergin

Reflü, toplumda her yedi kişiden birini etkileyen ve uykusuz gecelerden yutma güçlüğüne kadar birçok soruna yol açan yaygın bir hastalık. Mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla ortaya çıkan bu durum, yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebiliyor.
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Anıl Ergin, ilaç tedavisine rağmen şikayetleri devam eden hastalarda laparoskopik (kapalı) reflü ameliyatı sayesinde kalıcı sonuçlar elde etmenin mümkün olduğunu söylüyor.

Reflü Neden Olur, Kimleri Etkiler?

Dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insanın reflüden etkilendiğini belirten Doç. Dr. Anıl Ergin, hastalığın temelinde yemek borusunun alt ucundaki kapakçığın işlevini yitirmesi olduğunu anlatıyor.
“Reflü global ölçekte yüzde 14–15 oranında görülüyor. Yani bu hastalık artık modern çağın en yaygın sindirim sistemi sorunlarından biri. Göğüs arkasında yanma, ağza acı su gelmesi, inatçı öksürük, ses kısıklığı ve tekrarlayan akciğer enfeksiyonları hastaların en sık yaşadığı belirtiler arasında” diyor.

Ergin’e göre reflü tedavisinde ilk aşama mide asidini baskılayan ilaçlar. Ancak uzun süreli ilaç kullanmak zorunda kalan genç hastalarda veya yemek borusunda ciddi hasar ve mide fıtığı bulunanlarda cerrahi yöntemler daha etkili oluyor.

reflü,Kapalı Reflü Ameliyatı Nasıl Yapılıyor?

Kapalı reflü ameliyatı, yani laparoskopik fundoplikasyon, açık cerrahiye kıyasla daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve kısa hastanede kalış süresi sunuyor.
Doç. Dr. Ergin, bu yöntemin amacını şöyle açıklıyor:
“Ameliyatla diyafram kaslarını güçlendirip genişleyen açıklığı kapatıyoruz. Midenin üst kısmını yemek borusunun etrafına sararak yapay bir kapak oluşturuyoruz. Bu sayede mide asidi yemek borusuna geri kaçamıyor.”

Kapalı yöntemle yapılan ameliyat sonrası hastalar genellikle bir hafta içinde sosyal hayatlarına, bir ay içinde ise tamamen normal yaşamlarına dönebiliyor.

Kapalı Yöntemin Avantajları: Daha Az Ağrı, Daha Hızlı İyileşme

Açık cerrahiye kıyasla laparoskopik reflü cerrahisi, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan birçok avantaj sağlıyor.
Ergin, “Hastanede kalış süresi genellikle 1-2 geceyi geçmiyor, ağrı düzeyi çok düşük oluyor. Ayrıca ameliyat izleri neredeyse görünmüyor. En önemlisi, hastaların %90-95’inde göğüs yanması, ağza acı su gelmesi ve ses kısıklığı gibi şikayetler tamamen ortadan kalkıyor” diyor.

Eskiden uygulanan tam sarma (Nissen fundoplikasyonu) yönteminin yerini artık kısmi sarma tekniklerinin aldığını da belirten Ergin, bu sayede yutma güçlüğü, gaz ve şişkinlik gibi yan etkilerin azaldığını vurguluyor.

Kimler Reflü Ameliyatı İçin Uygun?

Doğru hasta seçimi, ameliyatın başarısında belirleyici rol oynuyor.
Doç. Dr. Anıl Ergin, özellikle şu gruplarda cerrahiyi öneriyor:

  • İlaç tedavisine rağmen şikayetleri devam eden hastalar

  • Yemek borusunda ileri derecede hasar (Los Angeles C ve D) bulunanlar

  • Büyük mide fıtığı tespit edilenler

  • Uzun süreli ilaç kullanımından kaçınmak isteyen genç hastalar

Ergin, “Bu hastalarda cerrahi tedaviyle sadece reflü şikayetlerini ortadan kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda mide fıtığını da onararak daha kalıcı bir iyileşme sağlıyoruz” diyor.

Ameliyat Öncesi Değerlendirme Neden Önemli?

Her hastanın cerrahiye uygun olup olmadığının belirlenmesi için kapsamlı bir değerlendirme şart.
Doç. Dr. Ergin, “Ameliyat kararı vermeden önce mutlaka endoskopi, pH metre (asit ölçümü) ve manometri (yemek borusu basınç ölçümü) yapıyoruz. Manometriyle yemek borusunun hareketlerini inceliyoruz, çünkü burada bir bozukluk varsa cerrahi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Kararı ancak bu testlerin sonucuna göre veriyoruz.” diyor.

Ameliyat Sonrası Yaşam Kalitesinde Belirgin Artış

Kapalı reflü ameliyatının ardından hastaların büyük kısmında yaşam kalitesi belirgin şekilde artıyor.
Doç. Dr. Ergin, uzun vadede bazı hastaların tekrar ilaç kullanmak zorunda kalsa da şikayetlerin çok hafif seyrettiğini söylüyor:
“Gece uykusunu bölen reflü atakları büyük ölçüde ortadan kalkıyor. Ayrıca reflünün uzun vadede yol açabileceği yemek borusu kanseri riski de azalıyor. En önemlisi, hastalar artık reflü korkusu olmadan yaşamlarına devam edebiliyor.”

Youtube Editörün Gözünden LinkReflü Artık Kader Değil

Reflü, yalnızca mide yanmasıyla sınırlı kalmayan, zamanla yemek borusuna ve genel yaşam kalitesine zarar verebilen bir hastalık.
Ancak laparoskopik (kapalı) reflü ameliyatı, doğru hasta seçimi ve deneyimli cerrah tarafından uygulandığında, bu sorunu kalıcı olarak çözebiliyor.
Doç. Dr. Anıl Ergin’in de vurguladığı gibi, “Amaç yalnızca şikayetleri azaltmak değil, hastayı yeniden sağlıklı ve konforlu bir yaşama kavuşturmak.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün