GüncelKadınÖzel İçerikler

Cildinize neden iyi bakmalısınız? Saç boyaları, protez tırnak, makyaja dikkat!

Saç boyaları, lazer epilasyon, protez tırnak modası ve her gün yaptığımız makyajlar… Günlük hayatımızda sıklıkla başvurduğumuz bu kozmetik işlemlerin cildimize ne yaptığından pek haberimiz yok. Oysa cilt, vücudumuzdaki en büyük organ ve tüm bakteriler, mikroorganizmalar cildimizden emilenlerle vücudumuza giriyor. Editörün Gözünden programında Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekayi Kutlubay’ı ağırladık.

Cildin en önemli görevi nedir?

Vücudumuzun en büyük organı cildimiz. Ağırlığımızın yüzde 16’sını da derimiz oluşturuyor. Derinin pek çok görevi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, “Depo görevi bulunur. D vitaminin sentezlenmesini sağlar. Bağışıklık sistemine yardımcı olur. Dokunmayı sağlar. Ama hepsinden önemlisi cilt bariyer görevi görerek vücudu dış ortamdaki mikroorganizmalardan ya da patojenik zararlı olanlardan korur. Bu bariyer bozulduğu zaman; kesildiği, yara vs meydana geldiği zaman dış ortamdaki bakteriler derinin altına geçerek hastalık yapabilir, kan dolaşımına geçerse vücuda yayılabilir ve bir aşamadan sonra doğru ilacı kullanmazsanız yoğun bakıma kadar sürüklenebilen septisemi dediğimiz sürece sokabilir hastayı” dedi.


Derinin pek çok katmanı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, “Bu katmanların en üzerindeki aslında ölü deri tabakasıdır ama onunda görevi vardır. Mesela atopik egzama dediğimiz hastalıklarda, sedefte deri bütünlüğü çok önemlidir. Deriniz sağlam olduğu zaman daha az reaksiyon verirsiniz. Ama deri bütünlüğü gittiği zaman kaşıntılar ve yaralar başlar” diye konuştu.

Bağırsakla cilt hastalıkları arasında bağlantı var mı?

Son zamanlarda bağırsakla deri hastalıkları arasında bağlantı olabileceğine yönelik araştırmaların bulunduğunu belirten Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, ” Ben bu görüşü tamamen reddetmemekle birlikte katılıyorum da diyemem. Çünkü klinikte bende takip ediyorum. Örneğin egzamalı 10 hastam için alerji testi yapıyorsam bu hastaların sadece birinde gıda intoleransı çıkıyor ve yalnızca beslenmeyi düzelterek hayat kalitesini yükseltebiliyoruz” dedi.

Dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Zekayi Kutlubay
Gazeteci Elif Nur Güder ve Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekayi Kutlubay

Makyaj yapmak hızlı yaşlanma nedeni!

Cildimize sürdüğümüz her şeyin cilt tarafından sünger gibi emildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, “Öncelikle cildinize uyguladığınız ürünü cilt tipinize göre seçmelisiniz. Cildiniz yağlı mı yoksa kuru mu? Bunun yanı sıra cildinize sürdüğünüz makyaj ürünü öncelikle cildinizdeki nemi çekiyor. Bunu unutmamak gerekir. Ciltteki suyu çektiği zaman cilt kurumaya başlıyor. Özellikle siz bunu kontrolsüzce sürdüğünüz zaman ciltte tahrişi artırıyorsunuz, egzamayı tetikliyorsunuz. Pullanma, kabuklanma ortaya çıkabilir, cilt gözeneklerini tıkadığı için salgı içerde birikerek akne oluşumu hızlanabilir. Bir de siz makyaj malzemelerinin içerisinde kimyasal olarak nelerin eklendiğini de takip edemezsiniz. Pazarlarda pek çok sahte ürün satılıyor, ikinci el ürünler yani kullanılmış makyaj malzemeleri satılıyor. Burada dikkat etmeniz gereken en önemli nokta mümkün olan en kısa sürede makyajı çıkarın” diye konuştu.

Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, makyaj yapmanın cildin nem dengesini bozarak hızlı yaşlanmaya da neden olduğunu belirtti.

Protez tırnak taktırmadan bir kez daha düşünün!

Son yıllarda protez tırnak kullanımının genç kızlar arasında hızla yaygınlaştığına dikkat çeken Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, “Protez tırnak takıldığında öncelikle tırnak havasız kalıyor. Nem ve ısı artışı ile birlikte mantarların üremesi için uygun bir ortam oluşuyor. İkinci sorun ise tırnağa yapıştırmak için maruz kalınan ultraviyole ışın cilt kanseri riskini artırıyor. Uzun süre protez tırnak kullananlar bana geldiği zaman ya tırnakların kalınlıkları artmış oluyor, uçtan tabakalara ayrılmış, renk değişikliği ortaya çıkmış, sararma ve mantar oluşmuş oluyor. Deri kanseri riski ise devam etmekle beraber kanserin oluşması için 20-30 yıllık bir süre geçmesi gerekiyor. Eğer hijyen koşullarına da dikkat edilmiyorsa tırnak kenarlarında siğiller oluşabilir. Diğer bir sorunda tırnak altlarında biriken mikroorganizmalar. Siz istemsizce tırnağınızı ağzınıza götürdüğünüzde tırnakta bulunan binlerce mikroorganizmayı da boğazınıza ve vücudunuza taşımış oluyorsunuz” uyarısında bulundu.

Sık sık el yıkayanlar da hata yapıyor!

Covid-19 dönemiyle halk arasında el yıkamanın ve dezenfektan kullanımının arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, “İster sabun kullanın, isterseniz kullanmayın ama cildiniz suya girdikçe nem dengesini yitiriyor. Cildin çatlamasına neden oluyor. Bunun yanı sıra cildin doğal florası da bozulmuş oluyor. Mesela cildin üzerinde flora bakterileri bulunmaktadır. Mantar vardır. Aslında en önemli görevleri cildin üzerinde yer işgal ederek zararlı mikroorganizmaların yerleşmesini önlemektir. Çok sık el yıkandığı zaman o bakterileri öldürmüş oluyorsunuz ve onların boşluğunu patojenik etkenler dolduruyor ve hastalıkların önü açılmış oluyor” dedi.

Şampuan seçimiyle saç yapısı değiştirilemez

Reklamlarda dolgun saçlara kavuşturduğu iddiasında bulunan şampuanların gösterildiği sorusu üzerine Prof. Kutlubay, “Şampuan en fazla 1 dakika saçınızda kalıyor. Hangi madde konulmuş olursa olsun o kadar kısa zamanda saçınıza etki etmez. Dolayısıyla sampuanlar kirden, yağdan arındırabilir ama saç yapısına etki edemez. Şampuan yalnızca yan eleman olabilir. Saç tipine göre tedaviler uygulabilir; kök hücre, eksozom, lazer tedavisi vs gibi” diye konuştu.

Saç boyası öldürebilir!

Saç boyasının her gün binlerce insana uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, “Saç boyalarının içinde p-fenilendiamin maddesi laerjik reaksiyona neden olabilir.  Bazen haberlerde görebiliriz “saçını boyattı yoğun bakımlık oldu” gibi. Bunun sorumlusu bu maddedir. Siz bu maddeye alerjiniz olup olmadığını bilmediğinizden tüm saçı boyattığınızda bir anda maruz kaldığınız alerjen sizi hastanelik edebilir. Bu nedenle önce kullanılacak saç boyasının kolunuzda küçük bir yerde denenmesi gerekir. Biz daha doğal saç ürünlerini tercih etmenizi önerebiliriz. Hatta mümkünse hiç boyatmamanızı. Çünkü her biri az ya da çok kimyasal ürün içermektedir” dedi.

Lazer epilasyon zararlı değil ama…

Lazer epilasyonun zararlı olmadığını belirten Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, “Burada lazer ışını yalnızca kıl köküne kadar gidebildiği için cilt altına zararı söz konusu olmuyor. Ancak burada sorun şu ki lazer epilasyon yapılan merkezler belediyeye bağlı güzellik merkezleri kapsamında değerlendiriliyor. Buralarda doktor bulunmuyor. Doktor bulunmadığından dolayı işlemi yapan kişi yanlış şekilde ya da ayarını doğru yapmadan lazer verdiği zaman yanıklar ortaya çıkabiliyor. Doktor bulunmadığı için müdahale şansı da olamıyor. Normal şartlarda genç kızlar ilk adet dönemlerinin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra güvenilir yerlerde lazer epilasyon yaptırabilirler” diye konuştu.

Kalıcı dolgu asla

Abartıya kaçmadan tüm kozmetik işlemlerin sağlıkla uygulanabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, ” Botoks, mezoterapi, kök hücre, eksozom, geçici dolgular vs. Bunların hepsi uygulanabilir. Ancak silikon tarzı kalıcı dolguları asla uygulamam. Çünkü bunlar zararlı olabiliyor ve zamanla yer değiştirebiliyor ve hatta kitle tarzı etki yaratabiliyorlar” dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün