

Ekim ayı, tüm dünyada “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul ediliyor ve bu ay boyunca erken tanının önemi bir kez daha vurgulanıyor. 15 Ekim “Dünya Meme Sağlığı Günü” olarak anılırken uzmanlar, her kadının kendi meme sağlığını düzenli olarak takip etmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre her yıl yaklaşık 2,3 milyon kadın bu hastalığa yakalanıyor ve kadınlardaki tüm kanser vakalarının dörtte birini oluşturuyor. Uzmanlara göre hastalık, çoğu zaman belirti vermeden ilerlediği için geç fark ediliyor — oysa erken evrede tespit edildiğinde tedavi başarısı yüzde 90’ın üzerine çıkabiliyor.
Erken Tanı Hayat Kurtarır
Çakmak Erdem Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Rafail İbayev, kadınların çoğunun ağrı ya da fark edilir bir kitle olmadıkça doktora başvurmadığını belirtiyor.
Dr. İbayev’e göre bu en büyük hatalardan biri:
“Meme kanseri erken dönemde hiçbir belirti göstermeden ilerleyebilir. Kadınlar ağrı olmadığı için kendilerini güvende hissediyor ama bu hastalığın sinsi ilerlemesini kolaylaştırıyor.”
Erken evrede tanı konulan vakalarda tedavi oranının çok yüksek olduğunu belirten İbayev, her kadının 20 yaşından itibaren ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini söylüyor.
“Meme dokusundaki değişiklikleri en önce kadınların kendisi fark eder. Kendi vücudunu tanımak, erken tanının en güçlü destekçisidir,” diyor.
Kendi Vücudunuzu Tanımak En Güçlü Koruma
Kadınların vücudundaki küçük değişiklikleri fark edebilmesi için kendi dokularını tanıması kritik önemde.
Dr. İbayev, meme başında içe çökme, ciltte çekinti, döküntü, renk değişikliği veya koltuk altında şişlik gibi belirtilerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
“Kendi vücudunuzu tanıdığınızda fark ettiğiniz en küçük değişiklik bile erken tanının anahtarı olabilir. Bu farkındalık, hayat kurtarabilir.”
Uzmanlara göre adet döngüsünün bitiminden sonraki ilk hafta, muayene için en uygun zamandır. Menopoz sonrası kadınlarda ise her ay belirli bir günün seçilmesi önerilir.
Meme Muayenesi Nasıl Yapılmalı?
Dr. İbayev, kendi kendine muayenenin düşündüğünüz kadar zor olmadığını belirtiyor ve pratik bir yol haritası sunuyor:
“Her banyo sonrası aynanın karşısına geçip göğüslerinizi gözlemleyin. Kollarınızı yukarı kaldırarak simetriye bakın. Parmak uçlarınızla hafif dairesel hareketlerle dokuyu kontrol edin. Farklı sertlik, çekinti ya da kitle hissederseniz zaman kaybetmeden bir uzmana başvurun.”
Bu alışkanlığın düzenli hale gelmesinin, kadınların kendi sağlık sorumluluğunu üstlenmesi anlamına geldiğini söyleyen İbayev, erken fark edilen değişikliklerin tedavi sürecinde büyük avantaj sağladığını hatırlatıyor.
Tarama Programlarına Katılım Artmalı
Erken teşhisle tamamen tedavi edilebilen bir hastalık olmasına rağmen, pek çok kadın hâlâ mamografi ve rutin kontrolleri ihmal ediyor.
Op. Dr. İbayev, Türkiye’deki kadınların bu konuda daha bilinçli olması gerektiğini belirterek şu bilgileri paylaşıyor:
“Ülkemizde kanser taramaları ücretsiz olarak yapılıyor. 40 yaş üzeri her kadının iki yılda bir mamografi çektirmesi gerekir. Bu, ölüm oranlarını azaltmanın en etkili yollarından biridir.”
Kendi kendine muayene ile fark edilen bir değişiklik mutlaka hekim kontrolüyle desteklenmeli. Özellikle risk faktörü taşıyan kadınların — örneğin ailesinde meme kanseri öyküsü bulunanların — 35 yaşından itibaren düzenli kontrole başlaması öneriliyor.
Küresel Veriler Tehlikenin Boyutunu Gösteriyor
2022 yılında dünya genelinde 2,3 milyon yeni meme kanseri vakası ve yaklaşık 670 bin ölüm bildirildi.
Kadınlardaki her dört kanserden biri meme kanseri kaynaklı. Türkiye’de ise her yıl 24 binden fazla yeni vaka tespit ediliyor.
Uzmanlar, bu tabloya rağmen erken tanı ve tarama oranlarının artmasıyla ölüm oranlarının düşürülebileceğini vurguluyor.
Kadınlara Çağrı: Ertelemeyin, Erken Davranın
Dr. İbayev, kadınların yoğun hayat temposu içinde sağlık kontrollerini erteleme eğiliminde olduğunu, ancak bunun büyük risk taşıdığını belirtiyor:
“Meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalık. Ancak bunun tek yolu erken tanıdır. Her kadın ayda bir kez kendi kendine muayene yapmalı ve doktor kontrolünü ihmal etmemeli. Erken fark edilen bir değişiklik, hayat kurtarabilir.”
Ekim ayı boyunca düzenlenen farkındalık kampanyalarının amacının yalnızca bilgi vermek değil, aynı zamanda davranış değişikliği yaratmak olduğunu da vurgulayan İbayev, “Kadınlar kendi sağlığı konusunda pasif değil, aktif olmalı. Çünkü kendi vücudunu tanıyan kadın, hayatını korur,” diyor.



